Manşet

50 Yıllık Mevziler: Mahalle Siyasetinin Potansiyelleri ve Kısıtları – Nisan Sur
Genel, Makaleler, Manşet, Yazılar

50 Yıllık Mevziler: Mahalle Siyasetinin Potansiyelleri ve Kısıtları – Nisan Sur

Türkiye devrimci siyasetinin bir dönem en önemli mevzilerinden olan, bazen farklı işlevleri üzerinden öne çıkan bazen de nostalji aracı olmakla kalan mahalleler, günümüz devrimci siyaseti açısından bir olanak mı yoksa çıkmaz mı yaratır? Bu yazıda, gecekondu mahallelerinden Direniş Komiteleri’ne, toplumsal hareket sendikacılığından dayanışma zeminlerine, devrimci siyasetler tarafından on yıllardır önemli örgütlenme zeminleri olarak görülen mahalleleri, barındırdığı potansiyel ve aynı zamanda siyaseten barındırdığı tehlikeler ile birlikte ele alacağım. Sol’un mahalleleri: Gecekondular ve Direniş Komiteleri Sol’un mahalleleri olarak adlandırılan ve özellikle büyük şehirlerde yer alan gecekondu mahalleleri, sermayenin iş gücü ihtiyacının artmasına paralel olarak, tarımdaki makineleşme sonucu...
Yeni Mültecinin Yaratılışı – Laura Robson
Çeviri, Enternasyonal, Manşet

Yeni Mültecinin Yaratılışı – Laura Robson

  Laura Robson, 1948 sonrasında yerinden edilmiş Avrupalılar ile Filistinliler arasında ayrım yapmanın bir yolu haline gelen "Filistinli mülteciler" kavramının yaratılışını anlatıyor. İkinci Dünya Savaşı acımasız bir şekilde sona ererken, dünyanın gerçekten de yeniden yaratılmaya ihtiyacı varmış gibi görünüyordu. Savaşın destansı göçleri hala çözümlenmemişti; Avrupa'nın büyük bir kısmı harabeye dönmüştü; ve Orta Doğu'da başka bir kitlesel mülksüzleştirme yaşanmaktaydı. Bu kez yükselen Amerikan İmparatorluğu, kendi emperyal genişlemesini desteklemek amacıyla, tıpkı öncekiler gibi, çağın çoklu mülteci krizlerine yönelik enternasyonalist "çözümler" inşa etmede başı çekecekti.  Savaşın sonunda Avrupa, birçoğu, savaş zamanı Birleşmiş Milletler Yardım ve Rehabilitasyon İdaresi tarafınd...
Filistin Edebiyatındaki Dönüşümler – Faisal Darraj
Çeviri, Enternasyonal, Manşet

Filistin Edebiyatındaki Dönüşümler – Faisal Darraj

Leo Tolstoy, Anna Karenina'nın önsözünde şu ifadeye yer vermiştir: "Mutlu ailelerin hepsi birbirine benzer; her mutsuz aile ise kendine özgü şekilde mutsuzdur." Bugün Filistinliler, Siyonist projenin onları defalarca çok uzak yerlerde ve aynı zamanda doğdukları Filistin topraklarında mültecilere dönüştürmesiyle, dünyanın önde gelen muhtelif mutsuz aileleri arasında sayılmaya yetecek kadar şanssızdır. Bazıları sürgün ve yabancılaşmayı, mülteci kampları ve sonu olmayan bir bekleyişi yaşamak zorunda kaldı. Diğerleri ise, "İsrail topraklarında yaşayan bir Arap" asla bir İsrail vatandaşıyla eşit olamayacağı için, imkansız bir vatandaşlık hayatı yaşamaya mecbur bırakıldı. Ve Oslo Anlaşması'ndan bu yana, medyanın "Barış Süreci "nin erdemlerini uzun uzun anlatma becerisine rağmen, "sürecin" kendi...
Sınıfın Çatısı Yok: Çatı Eylemleri Üzerine – Fırat Sertkaya
Makaleler, Manşet, Yazılar

Sınıfın Çatısı Yok: Çatı Eylemleri Üzerine – Fırat Sertkaya

Sınıfsal mücadelenin belki de en vurucu yanı, onun parçası olanların bile çoğu zaman farkında olmadıkları bir canlılıkla, her an yeniden kurulan bir ilişki olmasıdır. Bu zenginlik politik ekonominin soğuk kavramlarını çok asan bir boyut taşır. Son zamanlarda, hangi iş kolu olduğu fark etmeksizin işçiler, haklarını almak, patronların karşısında emeğin haysiyetini savunmak için ‘yarını olmayan bir eylem’ olarak kodlanan çatı eylemlerini giderek daha çok tercih etmekte. İnşaat işçileri, madenciler ve enerji işçileri, tarım işçileri...Bu tarz güncel sınıfsal mücadele dinamiklerini kavrayabilmek için, insanlığın ortak bilgisinin farklı departmanlarını da işe koymak gerekir. Bu kısa yazıda, işçilerin çatı eylemleri üzerine kenar notları düşmeye çalışacağım. Başlangıç adımları olarak, teferrua...
Yaşamı Seçiyoruz: Hayatlarımız Ailenize Sığmaz!- Lizge Biter
Genel, Kadın, Makaleler, Manşet, Yazılar

Yaşamı Seçiyoruz: Hayatlarımız Ailenize Sığmaz!- Lizge Biter

Bu yazı, aile kurumunun tarihsel arka planına değinerek; aile kurumunun içerisinde kadının konumlanışını, AKP’nin aile politikalarını, makbul kadınlık algısını irdeleyecek fakat öncesinde bunu yaratan olguların üzerinden geçmeye çalışacaktır. Patriyarka kapitalizmden önce farklı üretim biçimleri içerisinde de var olmuş, dönemin değişen üretim ilişkilerine göre şekillenmiş bir sistemdir. Kapitalist sistemin dönüştürücü potansiyeli ile birlikte patriyarkal ilişkiler de farklı biçimlerde hayat bulmuş fakat kapitalizm öncesi de sonrası da hep var olmuştur. Bu yazıda kapitalizmle patriyarkanın ortaklığına değinilecektir. Kapitalizm ve patriyarka hem içe içe geçmiş hem de çatıştığı noktalar sebebiyle yer yer ittifak kurmuş iki bağımsız sistem olarak tanımlanabilir. Patriyarka kadın bedenin...
Dünya Gazze’nin Çektiği Acıyı Hiç Önemsemedi- Ahmed Nehad
Çeviri, Enternasyonal, Manşet

Dünya Gazze’nin Çektiği Acıyı Hiç Önemsemedi- Ahmed Nehad

Gazze yok ediliyor ve hiçbir küresel güç bunu durdurmak için bir şey yapmıyor. 6 Ekim'de Filistin'deki kan, acı ve ıstırap dünyanın ilgisini çekmiyordu. Bunlar kabul edilemeyecek kadar sıradan, "normal" şeylerdi. "Normal "den kastın 17 yıllık İsrail ablukası ve 56 yıllık işgalle boğulmuş bir Gazze olduğunu unutmayalım. Normalden kastın, İsrail askeri saldırılarının neredeyse rutin hale geldiği, her saldırıdan sonra sivillerin ölüme terk edildiği ve her iki yılda bir on binlerce evin, caminin, kilisenin, hastanenin, kültür merkezinin ve eğitim kurumunun yerle bir edildiği bir Gazze anlamına geldiğini unutmayalım. Gazze'de "normal" olan günde 4 ila 12 saat elektrikti. Hastaneler son çare olarak başvurulan yerler haline gelmişti çünkü bu "normalde" her bin kişiye sadece 1,4 yatak düşüyordu....
Devrimcilerin Güncel Görevleri 1: İşçi Sınıfı Partisinin İnşası – Sinan C. Keskin
Makaleler, Manşet, Yazılar

Devrimcilerin Güncel Görevleri 1: İşçi Sınıfı Partisinin İnşası – Sinan C. Keskin

İşçi sınıfının siyasal mücadelesinde biriktirdiği deneyimi billurlaştıracak, çoğaltacak ve bu deneyimden sistemi dinamitleyecek bir Marksist Leninist işçi sınıfı partisini inşa…Mahir’e, Hrant’a, Berkin’e, Taybet Ana'ya nicelerine sözümüz... Devrimci mücadelenin tarihsel süreci içinde tek bir mücadele biçimi ya da örgüt modelinin mücadelenin bütün ihtiyaçlarını karşıladığı görülmemiştir. Her zaman için çoklu mücadele biçimleri, modeller mevcuttur. Çünkü toplumsal sınıflar, tek bir noktadan örgütlenebilecek kadar sade yapılar/ilişkiler değildir. Devrimci ustalık bu çoklu yapının birbiri ile ilişkisini doğru bir tarzda kurmaktır.Bu yazı dizisinde, bugünün 3 örgütsel ihtiyacı olan, işçi sınıfı partisi, demokratik kitle partisi ve ikisi arasında volan kayışı olacak meclisler üzerine bir ta...
BRICS’in Genişlemesi Ne Dünya Düzeninin Ne De Dünyanın Sonu – Branko Marcetic
Çeviri, Enternasyonal, Manşet

BRICS’in Genişlemesi Ne Dünya Düzeninin Ne De Dünyanın Sonu – Branko Marcetic

  Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’dan oluşan beş üyeli ortaklığın, ilk ve son kez yeni bir üye eklemesinden on iki yıl sonra altı yeni üyeyi bünyesine kattığı on beşinci BRICS Zirvesi geldi ve geçti. Tüm bunların ne anlama geldiğine dair yorumlar, çoğu zaman çarpıcı bir şekilde birbiriyle çelişerek, hızla yapıldı. CNN bize “BRICS’in genişlemesi Çin için büyük bir zafer” derken, Foreign Policy bize “BRICS’in genişlemesi Çin için bir zafer değil” diyor. Bloomberg’e göre bu, “ABD liderliğinin başarısızlığı” anlamına gelirken; Deutsche Welle de ABD’nin bu konuda “rahat” olduğunu söylüyor. “BRICS gerçekten de çok kutuplu bir dünya inşa ediyor.” Gerçekten öyle mi? Çünkü BRICS aslında “anlamsız bir kısaltmadan biraz daha fazlası olduğunu” kanıtladı. Söylemeye gerek bile yo...
Paris Komününün Alternatif Geleceği – Lizzie O’Shea
Çeviri, Enternasyonal, Manşet

Paris Komününün Alternatif Geleceği – Lizzie O’Shea

Teknoloji kapitalizmnin pervazsız ve vampir benzeri dürtülerine alternatif düşünecek olursak, tarihte dikkate değer örnekler var. Geçmişe bakarken, her neslin sosyal ve kültürel yaşamına, herhangi bir liyakat ziyade varsayılan olarak hükmetme eğiliminde olan elitler üzerinde durmamalıyız. Bu zamana kadar, alternatif geleceğin nasıl inşa edileceğine dair açık ara en ilginç fikirler aşağıdan geldi. Geçmişimiz böyle mücadelelerle doludur ancak bunlar tarihin büyük adamları anlatılarından daha az belgelenme eğilimindedir. İnsanlar nesiller boyunca dünyanın nasıl çalıştığına dair var olan bilgeliği yeniden keşfediyorlar ve bu hareketlerden ve mücadelelerden öğrenilecek çok şey var. İkonik bir örnek, Edward Bellamy'nin, Geçmişe Bakış’ının yayınlamasından sadece birkaç yıl önce, çalkantılı 19. y...
Bolşevikler ve Proletaryanın Hegemonyası – Grigori Zinovyev
Çeviri, Enternasyonal, Manşet

Bolşevikler ve Proletaryanın Hegemonyası – Grigori Zinovyev

Bolşevizmin özünü ve Rus devrimci hareketindeki rolünü bir cümleyle ifade etmek ve Bolşevizmin ana düzenleyici fikrini adlandırmak için, bu fikrin proletaryanın hegemonyası olduğunu söylemek gerekir. Devrimci Marksizm ile tüm tonları ve çeşitleriyle popülizm arasındaki ve daha sonra 'Legal Marksizm' olarak adlandırılan eğilimler arasındaki, 'Ekonomizm' ile 'Iskraizm' arasındaki ve 'Pravdaizm' ile 'tasfiyecilik' arasındaki gerçek sınır çizgisi, proletaryanın hegemonyası sorunudur. Bu, kendi içlerinde ne kadar önemli olsalar da yine de nispeten ikincil olan, geri kalan tüm farklılıkların kaynaklandığı temel ayrılık, tüm farklılıkların düğüm noktasıdır. Proletaryanın hegemonyası sorunu, tüm sorunların merkezidir. Bugün kullandığımız formül şöyle diyor: demokrasi ya da diktatörlük. Ancak bu...